HUNLAR
HUNLAR
Türklerin derin tarihinde, Asya Hun İmparatorluğu ve ya diğer adıyla Büyük Hun İmparatorluğu ilk devlettir. Çin kaynaklarında kayıtlı adı Hsiung-nu'nun aslının Hun olduğunu ve bu adla tanındığını kabul görüyoruz. M.S 311 yılında Çinin başkentlerinden Lo-yanga giden Soğd (Orta Asya’da yaşamış İranî bir kavim) ticaret heyetinden bahsedilmesi dolayısıyla söz konusu bir Soğdça mektupta Hun ismi Hsiung-nu'ların karşılığı olarak geçmektedir. Aslına bakılırsa Çin kaynakları Hunların atalarını çok eski devirlere götürürler. Zaman içerisinde onları sadece Hsiung-nu değil Hu-chu, Hsien-yün, Yen-yün,Jung-ti gibi çeşitli isimlerle kaydetmişlerdir.Hatta Shang devrinde Kuei-Fang adı da bunlara ilave edilmiştir.Var olan tarihi belgeler kesinlik açısından M.Ö 318 yılında Hun yani Hsiung-nu adının ilk defa belirgin bir şekilde ortaya çıktığını gösterir. Bu yılda Hunlarla bir Çin devleti arasında ittifak,anlaşma söz konusudnr.Hunlar, Savaşan Devletler Döneminin ( İlk çağ Çin târihinde MÖ 5. yüzyıla Çin İmparatorluğu'nun kuruluşuna kadar geçen zamâna verilen addır.) Ortasında ve sonunda Çin tarihlerinde kesin bir şekilde yer aldı.Savaşan devletler döneminin son devrinde diğerlerine oranla 3 büyük devletçik (beylik) Chao,Çin ve Yen,Hunların güney komşusu idi. Bunların her biri Hunlara karşı savunma amacıyla duvarlar inşa ettiler. Bu dönemde Hunlar ile yakın ilişki içinde bulunan Chao devleti,onların saldırılarına karşı kendilerini korumak için M.Ö.307 senesinde askeri reformlara girişti. Kral Wu-ling'in emri ile yapılan reformlara göre Hunların askeri kıyafetinin giyilmesi kabul ediliyordu. Chao halkı ata binmeyi,ok ve yay kullanmayı öğrenecekti. Hun tarzında uygulanan reform,sonuçlarını kısa sürede verdi. Neticede Chao güçleri Hun topraklarına akın yapmayı başardı. Aynı yüzyılda bir zafer daha kazandılar. Çin Seddinin inşaatı ve eski yerlerinin onarımı tamamlanınca Çin-Hun savaşlarının seyri değişmiştir. Aslında bu üç Çin devleti arasında Hunların askeri gücüyle baş edebilecek tek gücün Ch'in devleti olduğu açıktı. Ch'in Devletinin M.Ö. 221 yılında bütün Çin'in bir merkez etrafında birleşmesini sağlaması,Hunların hakimiyet alanını kuzeye doğru çekmesine yol açtı. Özellikle General Meng T'ienin Ordos bölgesini Hunlardan alması bu anlamda en önemli göstergedir.Bu olaydan hemen sonra, o daha önce üç ayrı devlet tarafından inşa edilmiş olan duvarları birleştirdi.Hatta tamir etti ve batı yönünde uzattı.Kendilerine karşı savunma tedbirleri artınca Hunlar Ordosun kuzeyindeki Yin dağlarına çekilmeye mecbur kaldı. Bundan sonra Doğudan Tung-hu'lar, güneybatıdan Yüe-chih'ler ve kuzeybatıdan Ting'lingler ,Hunların rakibi olarak ortaya çıktılar.Anlaşıldığı üzere Hunlar her taraftan güçlü komşularla sarılmışlardı. Bu gelişmeler yaşanırken Hun tarihi açısından önemli bir bilgiye ulaşma imkanı doğuyordu. Çünkü M.Ö. 221'de ilk defa bir Hun hükümdarının (Shan-yü)'nün adı tarihi kaynaklarda geçmiştir. Bu hükümdarın adı T'ou-man olarak kaydedilmiştir ki genelde Teoman diye biliriz. Ve bilinenin aksine devletin kurucusu değil belgelere göre ismi bilinen ilk liderdir. Hunlar,Kuzey Çinde bulundukları yerlerden mağlup edilmek sureti ile çıkarılmaşlardır. Bu durum Moğolistan coğrafyasında Hun nüfusunun yoğunlaşmasına sebep olmuş ve neticede kuvvetli bir Hun İmparatorluğunun ortaya çıkmasına katkı sunmuştur. Şimdilik burada noktalayalım bir sonra ki yazım Mete Han olarak bilinen Mo-tun'un tahta el koyması ve yaptıkları üzerinde olacaktır. Kaynak olarak kitapları bana çok şey kazandıran İslam öncesi Türk Tarihi alanında uzman olan Prof.Dr.Ahmet Taşağıla sonsuz teşekürlerimi sunmayı borç bilirim. Sevgiyle kalın araştıran insanlar...
-BURHAN KILIÇ
-BURHAN KILIÇ
Selam, Çin kaynaklarında kayıtlı adı Hsiung-nu'nun aslının Hun olduğunu ve bu adla tanındığını "kabul görüyoruz". tırnak içinde kalan kısım uymamış görünüyor!
YanıtlaSil